10 Haziran ile 13 Haziran arasında gerçekleşen ve 4 gün boyunca dolu dolu geçen bir festivali geride bıraktık. Festival geride kaldı ancak her birimizde oluşan hisler, etkiler hala bizimle.
Bir yılı aşkın süredir online derslerde bir araya geldiğimiz insanlarla ilk kez yüz yüze geldik ve ortak bir his vardı bu karşılaşmada, uzun yıllardır tanışıyormuşuz hissi, uzun zamandır görmediğimiz ve çok özlediğimiz bir arkadaşımızla kavuşmuşuz hissi.
Kavuşmuştuk. Bu kavuşmada bolca eğlendik, fazlasıyla güldük, sarıldık, bazen zorlandık ve zorlanmanın içinde olduğu kadarı ile keyif alabilmeyi deneyimledik, en azından bunun için çabaladık. Herkes olduğu yerden seslendi birbirine ve olduğumuz yerden duyduk birbirimizi. Duygularımızı, içimizden geçenleri mümkün olduğu kadarı ile açabilme cesareti gösterdik.
Bolca doğa ile temas ettiğimiz bir alanda, herkesin kendinden bir şey bulabileceği, yaparken eğleneceği ya da yeni deneyimler edineceği farklı alanlardan etkinliklerimiz oldu.
Birbirimize temas ederek, aynı alanın içinde yoga yapabilmenin mutluluğunu yaşadık.
Ormanın içinde öz savunma, wing chun gibi dersler gerçekleştirdik ve kendimizi savunabileceğimiz ve koruyabileceğimiz yolları, teknikleri deneyimledik.
Önce sopalarımızı boyadık ve ardından sahilde boyadığımız sopalarla sopa çevirme dersleri yaparak öğrenirken keyif aldık, dans ettik.
Akşamları sahilde masallar dinledik ve müzik eşlik etti, biraz sohbet ve bolca da kahkahalar eşilk etti tüm bunlara.
Ve en çok sevgiyi gördük kelimelerde ve bakışlarda ve gülümsemeyi gördük yüzlerde. Yogarama’nın anlamını gördük herkeste. Farklı farklı anlamlar bulmuş ve iyi gelen yanı farklıymış her birimizde.
Ve anladık ki herkesin kendi anlamını yükleyebileceği, kendi ihtiyacını bulabileceği bir yer olmuş Yogarama, ne de güzel olmuş. İyi ki hep birlikte varız, hep birlikte var olmak dileğiyle.
Bu güzel etkinlikte güleryüzleriyle, mükemmel yemekleriyle, bizlere ev sahipliği yapan işletmelere de çok teşekkür ederiz.